lala

18 Eylül 2008 Perşembe

Yoksa Ben Zurna Mıyım?


Şizofren kişiliklerim yükselişte seyrederken, duygularımda dalgalanmalar görülmekte bu ara. Kendimi mektup yazmaya verdim. Benim için çok önemli 2 kişiye 4'er sayfadan toplamda 8 sayfa mektup yazdım. Bütün günümü de (yani 18 eylülü) düğün davetiyeleri satan yerlerde geçirdim. Neymiş? Ben sıradan zarflarla mektup postalamak istemezmişim de, illa afilli bir zarf olucakmış. Kıçı kırık tek bir zarfa 7 milyon verince rahatladım. Anladım ki ben kazıklanınca özüme dönüyorum :)
Ayrıca bir adet alışveriş merkezini didikledim resmen. Teknoloji mağazalarından çıkmayıp, "o ne? bu ne?" tarzında sorularımla görevlileri delirttikten sonra bujiterilere daldım. Her küpeye bir kulp takıp, mağazadaki en boktan küpeyi alıp çıktım. Sonrada küpeyi güzelce paketleyip çekmeceme koydum. Sevmediğim birine hediye etmek üzere :)

Ayrıca, bir aşırı neşe, bir yerinde duramamazlık, bir kıpırtılar, bir afralar tafralar. Hayır n'oluyor? Allah'ın unuttuğu yerlerin birindesin şu anda. Can sıkıntısından ölüyorsun. İzmir'e gitmene daha çok var. Üstelik gidip gitmeme konusunda acayip bir ikilem içindesin. Bu havalar kime?

Bu rüzgargülü ya da kelebek havalarım yakında sönecek, benden size söylemesi.


Ay fiil mayself veri weyırd -es yujıl

Hiç yorum yok: